Fener transferi içinde ukde kaldı KASIMPAŞALI/2

05.07.2001 Milliyet

KASIMPAŞALI/2

Fener transferi içinde ukde kaldı

RUŞEN ÇAKIR-FEHMİ ÇALMUK


İmam hatiplilerin hünerlerini, becerilerini, tiyatro oyunlarını şiirlerini sergiledikleri geceler vardı: "Biz bize geceleri." Gece başlar başlamaz salon "İsteriz, isteriz" tezahüratıyla inlerdi. İstenen Recep Tayyip Erdoğan'ın Necip Fazıl Kısakürek'ten "Sakarya" şiirini okumasıydı. O da davudi sesiyle çıkar şiirini okur, yer yerinden oynardı. 1973'te Tercüman gazetesinin düzenlediği en iyi şiir okuma yarışmasında da Türkiye birincisi seçildi. Ertesi yıl da liselerarası kompozisyon yarışmasında Ahmet Kabaklı'nın elinden birincilik ödülünü aldı.

CAMİLER KIŞLAMIZ...


Çok geçmeden Milli Türk Talebe Birliği Ortaöğretim Öğrenci Başkanı oldu. Cağaloğlu'ndaki toplantılarda da kendisine şiir okutulurdu. Bu dönemde okullararası münazaralarda imam hatipliler, münazaraya başlamadan önce bir şiirden kıtalar okurlardı. Tayyip Erdoğan bir münazara öncesi edebiyat öğretmeninden duymuş olduğu bir şiiri okudu. Yıllar sonra bu şiirin hayatını değiştereceğini tabii ki bilmiyordu: "Minareler süngü, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, müminler asker!"

BİN LİRAYA TRANSFER


Lise futbol takımında oynarken sahadaki kıvraklığı dikkat çekiyordu. Ona ünlü Alman futbolcudan hareketle "Beckenbauer" denmeye başlandı. 15 yaşında, o günün parasıyla bin liraya Camialtı Spor Kulübü'ne transfer oldu. Fakat babasının karşı çıkması nedeniyle futbolu hep gizli oynamak zorunda kaldı; kramponlarını kömürlüğe sakladı. Camialtı'ndaki dördüncü yılında İstanbul gençler karmasına seçildi. Türkiye seçmelerine katılabilmesi için velisinden noter tasdikli izin belgesi götürmesi gerekiyordu.

‘OKUYUP ADAM OL!’


Reis Kaptan bu belgeyi ölse vermezdi. Erdoğan günlerce uyuyamadı. Sonunda dayısından yardım istedi. Dayısı olayı Reis Kaptan'a anlatınca evde kıyamet koptu. Babası kesinlikle izin vermiyordu. Böylelikle oğlunun gizli gizli futbol oynadığını da öğrenmiş oldu. Tayyip Erdoğan ağladı ve yıllar sonra "Babamın yüzünden buna benzer çok fırsat kaçırdım" dedi. Babasına rağmen biricik aşkı futbolu sürdüren Erdoğan'a Eskişehirspor'dan teklif geldi. Her konuda anlaşma sağlandı. Fakat oğlunun "okuyup adam olması"nda ısrarlı olan Reis Kaptan yine izin vermedi. Recep Tayyip, imam-hatip okulunda okurken kendisi gibi birçok arkadaşı da futbola merak sarmıştı. Örneğin Hasan Hüseyin Ceylan, Numan Kurtulmuş gibi isimler fanatik Fenerbahçeliydi. Dönemin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Emin Cankurtaran, imam hatip lisesi öğrencilerine iftar yemeği verince kulüp ile okul arasında inanılmaz bir gönül bağı kuruldu. 1976 yılıydı. İstanbul Amatör Küme final maçları Vefa Stadı'nda düzenleniyor ve büyük ilgi görüyordu.

HEP İLK 11'DEYDİ


Recep Tayyip İETT takımında ileri uçta oynuyordu. İki yıl üst üste turnuvaların en iyi onbiri seçmelerinde onun da adı vardı. Kendisini izleyen dönemin Fenerbahçe Teknik Direktörü Toma Kaleperoviç, Tayyip Erdoğan'ı beğendi ve alınmasını istedi. Erdoğan teklif karşısında havalara uçtu. Fenerbahçe hayallerinin takımıydı. Fakat bu teklifi babasına kabul ettiremezdi. Nitekim bir iki gün içinde reddetti. Bu arada liseyi bitirmiş, Erzurum Atatürk Üniversitesi'ni kazanmıştı. O dönem imam hatip mezunları yalnızca Atatürk Üniversitesi'ne girebiliyordu.

Sakarya şiiri

İmam Hatip’in ‘Biz Bize Geceleri’nde bütün veli ve öğrenciler Tayyip’e bu şiiri okuması için ısrar ederdi:
Sakarya.
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?

Yenilikçiler tedirgin

Bazı yenilikçilere göre Erdoğan'ın yasaklı olup olmadığını parti kurarak sınaması gereksiz bir çatışmaya neden olabilir. 'Merve Vakası'ndaki gibi Yenilikçilerin hesabı çok basitti: Anayasa Mahkemesi FP'yi, mutlaka, muhtemelen de "RP'nin devamı olmak" nedeniyle kapatacak, böylelikle Necmettin Erbakan'ın çizdiği yolun çıkmaz olduğu bir kez daha kanıtlanmış olacaktı. Ardından, Recep Tayyip Erdoğan'ın genel başkanlığında, hazırlıkları büyük ölçüde tamamlanmış yeni parti hızla kurulacaktı. Bu partide FP'nin yenilikçi milletvekilleri ve belediye başkanlarına ek olarak, başta ANAP ve DYP olmak üzere, geçmişte diğer partilerde çalışmış isimler de yer alacaktı.

BİR TAŞLA İKİ KUŞ


Bunlara ek olarak, daha önce siyaset içinde yer almamış bürokrasi, iş, sanat, üniversite ve spor dünyasından bazı çarpıcı isimlerin de kurucular arasında olacağı söyleniyordu. Yasağının kalkıp kalkmadığı tartışılan Tayyip Erdoğan, kurucu genel başkan olarak iki kuş birden vurmak istiyordu: Böylelikle hem durumu bir an önce netlik kazanacak, hem de zamanında kendisinin Necmettin Erbakan'a yönelttiği başkalarını "emanetçi" olarak kullanma suçlamasını daha işin başında bertaraf edecekti.
Anayasa Mahkemesi, Erdoğan'ın yasaklı olduğuna hükmetse bile aradan aylar geçecek, bu arada kervan yol almış olacaktı. Ne var ki Yüce Mahkeme kapatma kararına esas olarak iki yenilikçi ismi gerekçe gösterdi: Nazlı Ilıcak ve Bekir Sobacı. Bu durum yenilikçilere mesaj olarak algılandı. Ardından Genelkurmay, Erdoğan'ın kendileriyle temasa geçtiğini yalanlayınca yenilikçilerin keyfi kaçtı. Bu gelişmeler Erdoğan'ın "siyaseten" hâlâ yasaklı olduğunun kanıtı olarak algılandı.
Bazı yenilikçilere göre Erdoğan'ın yasaklı olup olmadığını parti kurarak sınaması sistemle gereksiz bir zıtlaşmaya neden olabilirdi. Bu noktada Merve Kavakçı'yı TBMM Genel Kurulu'na sokma denemesini örnek gösterip, "Baştan çatışmaya girmeyelim" dediler. Onlara göre Erdoğan yasağın kalkmasını beklemeli, bu arada yeni oluşum emin adımlarla yol almalıydı. Bu aşamada Erdoğan'ın yerine kimin genel başkan olacağı sorusu yenilikçi kanadın tek parçalı olmadığını gösterdi. Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener birçokları tarafından "Erdoğan'ın emanetçisi" olarak algılandı. Şener'den daha şanslı olan Kayseri Milletvekili Abdullah Gül ise asla "emanetçi" gibi görülmedi. İddiaya göre Erdoğan, kendisine rakip olabilecek Gül'ün "liderliği" yerine Şener'in "genel başkanlığı"ndan yanaydı. Yenilikçiler kararsızlık ve rekabet içinde bocalarken bir başka seçenek şaşırtıcı şekilde taraftar buldu: Manisa Milletvekili Bülent Arınç...

FORMÜLLER YÜRÜMEDİ


Bazı gelenekçiler Erbakan'ı, "Çevresini kendi elemanlarımızla kuşatırız, partinin denetimi elimizde olur" diye ikna etmeye çalışırken, kimi yenilikçiler de Erdoğan'a, "Yasağınız kalkınca bayrağı size devreder" diye telkinde bulundular. FP'nin sudan gerekçelerle kapatıldığını düşünen tabana da, ilk günlerde hareketin parçalanmaması için her iki kanadın mutabık kalacağı bir ismin liderliği cazip geldi. Fakat bu formül de yürümedi. Çünkü Milli Görüş hareketi içinde yollar artık bir daha birleşmeyecek bir şekilde ayrılmıştı.

Haberin orjinali




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
03.08.2025 Türk solu bu sürecin neresinde?
01.08.2025 Beklenen komisyon kuruldu ve gözler yine CHP’nin üzerinde
31.07.2025 Türkiye hâlâ İslam dünyası için bir model mi?
29.07.2025 Süreci kim sulandırıyor, kim sahip çıkıyor?
27.07.2025 “Ulus devletçi değil demokratik ulusçuyum” diyen Öcalan’ın “demokratik entegrasyon” önermesi Kürtler için ne anlama geliyor?
27.07.2025 Beyaz Toroslu savcılar ülkesinde barış nasıl olabilir?
25.07.2025 İmamoğlu ve Özel’in süreç hakkındaki kaygıları haklı mı?
25.07.2025 Haftaya Bakış (277): Meclis komisyonu belirsizliği | CHP'nin yol haritası ne ola-cak?
25.07.2025 Prof. Mesut Yeğen ile CHP’nin yeni çözüm süreciyle sınavı
24.07.2025 Ekrem İmamoğlu, ifadesini alan Beyaz Toroslu savcıyla tartışmasını ilk kez Ruşen Çakır’a anlattı: “Bana ‘yarın siz Cumhurbaşkanı olursunuz, o zaman siz bizi yargılarsınız’ dedi”
03.08.2025 Türk solu bu sürecin neresinde?
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı