Nagehan Alçı yalnız mıdır, değil midir?

07.07.2024 rusencakir.com

Nagehan Alçı 14 Haziran’da  X hesabından, boşandığı Rasim Ozan Kütahyalı’nın yıllar boyu kendisine uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddeti anlattı ve hemcinslerine “Sizi kendi malı, yönetebileceği bir kukla gibi gören, aşağılayarak özgüveninizi ayaklar altına alan, size el kaldıran, yıllarca biriktirdiğiniz emeklerinizi sömüren, çalışmalarınız karşılığı kazandığınız tüm kazancınızı elinizden alan erkeklere karşı sesinizi yükseltin. Yükseltelim… Dur diyelim. Yeter diyelim… Yeter!” diye seslendi.
Bu tür durumlarda sosyal medyada genellikle “… yalnız değildir” diye hashtagler açılır ve farklı kesimlerden insanlar mağdurun yanında pozisyon alır. Alçı’nın durumunda pek de öyle olmadı. İfşası çok büyük ilgi gördü, konuyla ilgili haberler yapıldı ama tepki verenlerin hatırı sayılır bir kısmı “Oh olsun!” diye özetlenebilecek bir tutumu benimsedi.
Alçı’nın paylaşımına gelen yüzlerce olumsuz tepkiden şu örnek durumu iyi özetliyor: “Eminim kimse sizinle empati kurmamıştır. Kimsenin size üzüldüğünü  düşünmüyorum. Çünkü zamanında siz hiç empati kurmadınız. Ne diyor atasözümüzde; ne ekersen onu biçersin. Ve ekliyor: biçtiğini beğenmeyen ektiğine baksın!”
Peki Alçı neler ekmişti? Ona tepki verenler en çok, 22 Nisan 2010’da attığı (ve sonra sildiği) “Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de güneydoğu’daki gaziler için maarif takvimine soyunsun” diye yazdığı tviti ve yine aynı dönemde Ergenekon ve Balyoz davalarının sanıkları hakkındaki acımasız yorumlarını, tabii bir de “Kabataş yalanı”nı canhıraş savunmasını hatırlattı.

Fethullahçıların aleni tetikçisi
Alçı ve Kütahyalı’yı yıllar önce tanıdım ve zaman içinde, her dönemin güçlülerinin yanında yer alıp zayıf ve genellikle mağdur olanlara saldırarak kendilerine küçük iktidar alanları ve büyük imtiyazlar sağladıklarına herkes gibi tanık oldum. Kuşkusuz kendileriyle aynı çizgide olmadığım için bana da kötülük yaptılar daha doğrusu yapmak istediler ama çok da umursamadım.
Fakat Fethullahçı polis şefi Ali Fuat Yılmazer’in aleni tetikçisi olan ve bu arada onun talimatıyla başkaları gibi beni de içeri attırmak için Taraf Gazetesi’nde her türlü atraksiyonu yapan Kütahyalı’nın FETÖ soruşturmalarından hiçbir şey olmadan yırtması, hele sırf yazı yazdıkları için Ali Bulaç, Şahin Alpay, Mümtazer Türköne, Ahmet Turan Alkan gibi isimlerin yıllarca hapis yattıkları düşünülürse, benim için bir muamma. Yine aynı Kütahyalı’nın Boşnaklar hakkında yaptığı o iğrençlikten de hiçbir şey olmamış gibi sıyırması da ayrı ve asla kabul edilemez bir olay.

Adını anmak istememek
Tekrar Alçı’nın ifşasına dönecek olursak: Galiba “Yalan söylüyor, Kütahyalı bunları yapmış olamaz” diyen pek çıkmamıştır. Nitekim yakınlarda Alçı’nın açtığı davada delil olarak verdiği ve medyaya da yansıyan bazı WhatsApp mesajları vb. de bunları doğrular nitelikte. Ama Alçı umduğu kamuoyu desteğini pek bulamamışa benziyor. Bunun iyi bir durum olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’nin en önde gelen sorunlarından olan kadına yönelik şiddet konusunda, mağdur kadınların kim olduklarına, ne yapıp ettiklerine bakmak doğru değil.
Fakat yakın dönemde yaşanan onca kötülüğe ve bu çiftin bütün bu süreçlerde kötünün yanında yer aldıkları akıllardan çıkmadığı için hiç kuşkusuz insanlar zorlanıyor. İtiraf edeyim ben de ne zamandır aklımda olmasına rağmen bu yazıyı sürekli erteledim. Ama benim esas kaygım, son dönemde kendisini muhatap almam için sürekli bana sataştığını duyduğum Kütahyalı’nın adını mecburen geçirecek olmamdı. Çünkü hakkında aklıma gelen onca sıfatı pekala tahmin edebileceğiniz bu şahıs, suratına tükürseniz “ne güzel, yağmur yağacak” diyecek tıynette birisi. 
Ve muhtemelen ben bu yazıyı yazmış olduğum için pişman olacağım!

****

Bozkurt işaretinin kerameti
UEFA’nın verdiği cezayı tartışabiliriz ama hiç kimse o Bozkurt işaretinin tüm Türkiye’yi temsil ettiğine kimseyi inandıramaz. Ne Türkiye sadece Türklerden ibaret bir ülke, ne de Türkler sadece MHP ve Ülkü Ocakları çizgisindeki insanlar. Sinan Ateş suikastı davası nedeniyle yaşadıkları gerginliği atlatmak için Merih Demiral’a ve UEFA’nın ceza vermesine dört elle sarılan MHP çizgisindekileri anlamak mümkün ama Milli Takım’ı desteklemek için bu ayrıştırıcı işareti de benimsemek gerektiğini savunan ve dayatmaya çalışan her kesimden “kanaat önderi”, siyasetçi ve bürokrata söylenecek çok şey var. Onların yüzünden bu ülke vatandaşlarının büyük bir kısmının sevinçleri kursaklarında kaldı ve Hollanda’ya yenilip yarı finale çıkamamanın üzüntüsünde de onların yüzünden birlik olamadık.
Yazık oldu! 



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
06.10.2024 Özgür Özel üzerine bazı gözlemler ve notlar: Pirinç/bulgur paradoksu
29.09.2024 Bir yok edici melek olarak Erdoğan
27.09.2024 Özgür Özel, New York Türkevi hakkındaki rüşvet iddialarını niçin yalanlamış olabilir?
25.09.2024 Transatlantik: İsrail Lübnan’da ne planlıyor? S-400 sorunu çözülüyor mu? Erdoğan’ın Kıbrıs çıkışı
23.09.2024 Ruşen Çakır’la Hafta Başı (3): Narin Güran cinayetinde yaşananlar - Esad ve Erdoğan görüşecek mi? - Gelecek ve DEVA birleşiyor mu?
22.09.2024 Erdoğan ile Esad buluşmasını beklerken
20.09.2024 Ruşen Çakır, Kemal Can ve Kadri Gürsel ile “Haftaya Bakış” (232): 4. madde tartışmaları - İsrail-Hizbullah savaşı - CHP içi tartışmalar
18.09.2024 Transatlantik: İsrail’den Hizbullah’a siber saldırı - Trump’a ikinci sûikast girişimi - ABD Irak’tan çekiliyor
15.09.2024 Erdoğan’ın “din düşmanları”na ihtiyacı var
13.09.2024 Haftaya Bakış (231): İmamoğlu-Yavaş rekabeti - Narin Güran cinâyetinde tutuklamalar - Genç teğmenler krizi
06.10.2024 Özgür Özel üzerine bazı gözlemler ve notlar: Pirinç/bulgur paradoksu
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı