Güneydoğu’da Seçimin Nabzı / 3 "Aşiret Kıskacında Siyaset"

23.09.1998 Milliyet

Sırayla ülkeyi yöneten merkez partilerinin inandırıcılığı Güneydoğu’da hemen hemen kalmamış. Onlar da varlıklarını büyük ölçüde aşiret ilişkileri ve kişiler etrafında sürdürmeye çalışıyorlar. Buna karşılık çözülmekte olan aşiretler de esas olarak siyaset üzerinden, devlet imkânları sayesinde var kalıyorlar. Öyle ki feodal güçleri hayli tartışmalı bir dizi isim parti il ve ilçe başkanı, encümen azası, belediye başkanı, milletvekili, hatta aday kimliği taşıyabiliyor.
DYP Diyarbakır İl Başkanı Galip Ensarioğlu da gücünü soyadından alıyor. Fakat bunun bir yerden sonra yetersiz olduğunun bilincinde. DYP'nin genel stratejisine taban tabana zıt politikalar seslendiriyor. Örneğin şöyle konuşuyor: "Şu an HADEP birinci sıradadır. Devletin baskısı artarsa onların da oyu artar. Biz ise ikinci parti olmak için çalışıyoruz." Eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu’nun yeğeni olan 33 yaşındaki il başkanı bir DYP'liye göre fazla cüretkâr çıkışlarıyla bölgede epey dikkat çekmeyi bilmiş. Örneğin Diyarbakır Demokrasi Platformu yöneticileri, birtakım faaliyetlerine DYP'nin HADEP'ten bile daha sıcak yaklaştığını ifade ediyorlar.
Ensarioğlu'na Genel Başkanı Tansu Çiller’in, 1995 seçimleri öncesi kullandığı “Her oy bir kurşun" sloganını soruyoruz: "Bu yanlıştı, halkımız savaş değil barış istiyor. Ama o günler Çiller'in acemi dönemiydi. Artık değişti, derin devleti tanıdı. Ben yanlışları görüyorum; bunların arkasında durmuyorum, karşısındayım" diyor.
Genel Merkez'in kendisine nasıl baktığını ise Ensarioğlu şöyle yanıtlıyor: “Bizden pek memnun olduklarını söyleyemeyeceğim, ama kötü niyetli olmadığımızı biliyorlar. Kaldı ki alternatifimiz yok, bize tahammül etmek durumundalar."
Ama Ensarioğlu'nun siyasi geleceği pek net değil, çünkü sahte çürük raporu aldığı gerekçesiyle –bir iddiaya göre kendi partilileri tarafından— ihbar edildi, bir süre tutuklu kaldı ve halen vatani görevini yapıyor!

YDH ekibi DSP’de

Samet Turgut da 33 yaşında, Yeni Demokrasi Hareketi’nin kuruluşunda yer almış bir işadamı. Dört aydan beri de kendisi gibi genç, ekonomik ve sosyal statüleri ortalamanın üstünde olan, bir kısmı YDH'ye bulaşmış bir grupla beraber bölgede adı hiç geçmeyen DSP'ye belli bir dinamizm getirmeye çalışıyor. Hedefleri ilk seçimlerde en az iki milletvekili çıkarabilmek. Liderleri Bülent Ecevit'e, onun dürüstlüğüne ve DSP’li Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’a bağlı Köy Hizmetleri’nin yaratacağı iş imkânlarına güveniyorlar. Turgut'un başkanlığındaki DSP, Diyarbakır'da sol değil sağ bir görünüm çiziyor: "Biz proje partisiyiz" diyorlar ve politik sorunları ele almak yerine "hizmet" vadediyorlar. 38 yaşındaki CHP İl Başkanı avukat Mesut Değer ise DSP'nin şimdiki il yönetiminin de Rahşan Ecevit tarafından görevden alınacağını ileri sürüyor ve şöyle devam ediyor: “Bu arkadaşlar siyaseti pek bilmezler, ama işçi alımı ve ihale takibinde epey başarılılar."
Değer CHP'nin bölgede tamamen silindiği tespitlerine kesinlikle karşı çıkıyor. Partisinin son seçimlerde yüzde 2 civarlarında oy almasını “yargısız infazları alkışlayan bakan Mehmet Kahraman'ın listede olması" ile açıklıyor.

ANAP’ta güç savaşları

Aşiretlerin kıskacından kurtulma çabası içindeki partilerden biri de ANAP; ama şimdilik bu konuda başarılı olabilmiş değil. Diyarbakır teşkilatını yeniden yapılandırmak isteyen ANAP Genel Merkezi il başkanlığı için, son seçimlerde Erbakan'ın adaylığını veto ettiği Müftü Abdülbaki Erdoğmuş üzerinde durdu. Başbakan Yılmaz’ın da görüştüğü Erdoğmuş’u, Keçeciler ve Genel Sekreter Erkan Mumcu ikna etmişti. Ancak il milletvekilleri Sebgetullah Seydaoğlu ile Muzaffer Arslan'ı ikna etmeleri mümkün olmadı.
Diyarbakır'ın ender karizmatik isimlerinden olan Erdoğmuş’un partiyi yeniden yapılandırma iddiası, birbirleriyle kavgalı olan bu iki milletvekilinin, "toprak ağası" Vahdettin Yeşll’de anlaşmalarına neden oldu.
Kendi kurdukları sistemin tutsağı olan bütün bu partiler seçimlerde HADEP'le nasıl yarışacak? Hemen herkes bu soruya aynı cevabı veriyor: “Seçimler gelsin Kürtçülükte hepsi HADEP'i sollar."

Haberin orjinal hali



Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

YAZI DİZİSİ
1 Güneydoğu’da Seçimin Nabzı / 1 "HADEP gözünü belediyelere dikti" 21.09.1998
2 Güneydoğu’da Seçimin Nabzı / 2 "Fazilet Yara Sarıyor" 22.09.1998
3 Güneydoğu’da Seçimin Nabzı / 3 "Aşiret Kıskacında Siyaset" 23.09.1998

Son makaleler (10)
10.08.2025 Çanlar Fethullahçılar için çalıyor
10.08.2025 Berrin Sönmez’in kişisel başörtüsü protestosunun toplumsal anlamı
09.08.2025 Bugün Gazze için ne yaptın?
08.08.2025 Özgür Özel iktidarın surlarında gedikler açmaya çalışıyor
07.08.2025 Öcalan’ın istediği “Demokratik Suriye Birliği” ne derece gerçekçi?
06.08.2025 Kürtlerin onuru, Türklerin gururu
05.08.2025 Bereket üniversite diplomam yok!
05.08.2025 Merdan Yanardağ ''Ülkemizin uçurumdan yuvarlanmasına izin vermeyeceğiz'' bildirisini neden imzaladığını anlatıyor
04.08.2025 Orhan Bursalı değerlendirdi: CHP komisyonda ne yapmalı?
04.08.2025 CHP şaşırtmaya devam ediyor
10.08.2025 Çanlar Fethullahçılar için çalıyor
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı